İsmet
Özel'in konuşmasına* iki unsurdan oluşan bir tavır
egemendi. Başlıca unsur rahatlık. Kurduğu cümlelerde, attığı kahkahada,
yüzüne sinmiş tebessümünde, ses tonunda, yaptığı espride bu rahatlık
görülüyordu. Onun tavrındaki rahatlığın kaynağını Müslümanlara hitap ediyor oluşunda aramak gerekir. Bu durumun
aynıyla dinleyiciler tarafından paylaşıldığını söylemek ise zor.
Dinleyicilere temkinlilik hali hakimdi. Dinleyicilerin bu halinin,
İsmet Özel'in daha çok polemik peşindeki gazetecilere söyledikleri
ve internet sitelerinin abartarak öne çıkardıkları sözlerine gereğinden fazla
kulak vermelerinden kaynaklandığı söylenebilir. Elbette İsmet Özel'e
"müslümanlara hitap ediyor olmanın rahatlığı" çok görülmemeliydi.
İsmet Özel'in tavrında göze çarpan diğer hususu olgunluk diye tanımlayabiliriz. Konuşmada kışkırtıcı bir ifade yoktu; küçümseyici sözcükler yer almıyordu; hatta İsmet Özel için yadırganmayacak sert bir söyleme rastlanmadı. Aynı olgunluğu gündelik siyasete girmeyişinde de gördük. Mesela sıcak açılım gündemine göndermelerde bulunarak meramını anlatmayı deneyebilirdi. Elbette bunu yaparken üslubu kaçınılmaz olarak sertleşecekti; bu durumda ise dikkat asıl yol almak istediği mecradan başka yönlere kayacaktı. Oysa İsmet Özel daha çok tarihe gitmeyi ve meseleyi derinliğine ele almayı tercih etti. Güncele başvurmak durumunda kaldığında sadece göndermelerde bulunmakla yetinmeyi yeğledi. Müslümanlar için kendini bilmeyi açıklarken söz bir Yahudi için kendini bilmeye geldiğinde Urfa'yı gezerken gözüne ilişen afişlerden hareketle "Hz.İbrahim'den dolayı Hıristiyan ve Yahudilerle toplantılar" yapılmasına ilişkin kızgınlığını ifade etti. (Konuşma ilerlediğinde kendisinin konuya yaklaşımını "Onlar İslam'ın inhiraf ettiği şubeler olarak bizimle konuşabilirler." diyerek ifade etme yolunu seçti.) Güncele değinmesine diğer bir örnek "ulusalcıları dünya sistemi ile ilişkilendirmesi"ydi.
İsmet Özel'in düşüncelerine nüfuz edebilmek için bazı şeylere takılıp kalmamak gerektiğinin altı çizilmeli. Mesela "vatan" kavramı hakkında söyledikleri… "Bizim yönümüzü kıbleye çevirebilmemiz için ayaklarımızı basacağımız bir vatanımızın olması gerekir." diyor. "Allah'a kulluğun yasaklanmadığı toprak parçası" diyor. "Bu toprakların dar'ül-İslam olması"ndan söz ediyor. Bir takım ifadelere takılıp kalmak meselenin böylesi can alıcı noktalarını kaçırmakla sonuçlanır.
"Dünyada haklı olanın hakkının ziyan olmadığı nizam tesisi ", "İslami çözüm teklifleri", "Türkiye için bir çıkış yolu", "millet inisiyatifi" İsmet Özel'in konuşmasında yer verdiği ve düşüncelerinin anlaşılmasında başat işlev görecek hususlar olarak karşımızda duruyor.
“Dünyada hakim olan güçlerin oyununu bozacağımız iddiasında değiliz" diyerek asıl mücadele alanına işaret ederken "milletin kendine gelmesinde, kendi seviyesini tanımasında bir işe yarayacağımızı düşünerek çabalayacağız" ifadeleriyle mücadele alanının sınırlarını iyice belirginleştiriyor. Burası bir şeyi belirtmenin tam yeri: İsmet Özel hayatının ister sosyalist, ister İslamcı döneminde olsun hiçbir zaman enternasyonalist yaklaşımlara sıcak bakmamıştır. Bunu da açık açık ifade etmiştir. Onun Türkiye vurgusunun sebebini burada aramak gerekir. Ayağını yere sağlam basmak kaygısı önemli yer tutuyor, İsmet Özel'in düşüncesinde ve yapıp etmelerinde.
İsmet Özel "Kişi kendini bilmek gibi
irfan olmaz." sözünü anımsatan "Kendini bilen rabbini bilir."
başlıklı, hatıralarıyla zenginleştirdiği konuşmasında Müslümanların kendini
bilmesini Yahudilerin ve Hıristiyanların kendini bilmesinden ayırarak,
ülke meselelerini çözmenin Türkiye temelli bakış açısına sahip olmak yanında
ayırıcı vasıflarının rablerini bilmek olduğunun bilincindeki fertlerce
başarılabileceğini vurguladı. İsmet Özel'in bütün fikirlerine
katılmayabilirsiniz. Ancak bu durum onu tümüyle yanlışlama hakkını vermez.
Beğenmediğimiz fikirleri var diye bir Mehmet Akif'i, bir Nurettin Topçu'yu, bir
Necip Fazıl'ı, hatta bir Cemil Meriç'i okumaktan vaz mı geçeceğiz?
*
İsmet Özel’in 15 Kasım 2009 tarihinde İstiklal Marşı Derneği Şanlıurfa
Şubesi’nin açılışı vesilesi ile Şanlıurfa’da yaptığı konuşma
Yorumlar
Yorum Gönder